KANDIRA’DA FINDIK KÜLLEMEYLE MÜCADELE

Gündem - Ocak 24, 2019 12:15 pm

 

Türkiye’de fındığın 5000 yıllık bir geçmişi vardır. Ülkemiz, dünya ülkeleri arasında fındık üretiminde ilk sıradadır. Bakıldığında dünyanın fındık ihtiyacının %70 ini Türkiye karşılamaktadır. Yeni Havaalanına açılması sonucur arnavutköy escort kadınlarına gereksinim olacaktır. Üretimde ve dikimden ekonomik ömrünü tamamlayana kadar (50-60 yıl) devam eden süreçte fındık, iyi bir bakıma ihtiyaç duyan bir bitkidir.

Fındık bölgemizde de önemli geçim kaynağıdır. Yaklaşık 5.000’ e yakın üreticisi ile fındık ile uğraşan Kandıra’da, 2013’ten beri fındıkta yaşanan en önemli sorun kuşkusuz, külleme hastalığıdır. Külleme hastalığı ülkemizde ve dünyada çok eskiden beri bilinen ve yaygın olan bir hastalıktır. Fındık yanında tüm sert kabuklu meyveler, çeşitli odunsu ve otsu bitkilerde de görülmektedir. Son yıllara kadar fındıkta hastalığa ‘Phyllactinia guttata’ denilen bir fungusun (mantar) neden olduğu; bu fungusun sadece yapraklarda hastalık oluşturduğu ve çok büyük ölçüde ekonomik zarara neden olmadığı bilinmekteydi. Ancak zamanla hastalığın belirtileri değişmiş, kuruma ve erken dökümler görülmüş, büyük bir ekonomik kayba neden olmaya başlamıştır.

Külleme, yaprakların alt yüzeyinde oluşup ardından yaprakların üst yüzeyinde sarımsı lekeler şeklinde görülmektedir. Hastalık ilerledikçe, yaprağın üzerinde beyaz bir örtü oluşmaktadır. Zamanla bu beyaz lekeler, griden kahverengiye ve siyahımsı lekelere dönüşür. Hastalık ilerledikçe belirtiler bulaşık yapraklar kıvrılır, kurur ve vaktinden önce dökülür. Benzer belirtiler genç sürgünlerde ve çotanak zuruflarında da görülmektedir.

Kandıra Ziraat Odası Ziraat Mühendisi Tarım Danışmanı Evrim Taylan:

Fındık küllemesinin mücadelesinde bölge üreticilerimizin ilk aklına gelen kimyasal ilaçlar olsa da bunlardan çok daha önemli ve etkili olan, kültürel mücadelelerdir. Kültürel mücadelelerden kast edilen; bir önceki yıldan kalan küllemeli yaprakların imha edilmesi ve dip sürgünlerin kesilmesi, , bahçedeki nemin azaltılması, iyi bir ışık ve hava sirkülasyonunun sağlanması için düzenli budama ve ot mücadelesi şeklinde sıralanabilir.

Bir önceki yıldan kalan küllemeli yaprakların imhası son derece önemlidir. Küllemeye neden olan mantar (fungus) toprakta kalır ve uygun ortam bulduğunda ilk çıkan sürgünlerde hastalık yapmaya başlar.

Dip sügünlerinin kesilmesin ve düzenli budama; bahçenin iyi ışık ve hava almasına yardımcı olacaktır. Bölgemizde fındık bahçeleri daha çok sık dikilmiş ocaklar şeklindedir. Sık bahçelerde mümkün olduğu kadar alan açmak, seyreltmek önemlidir. Yöremizde budama denildiğinde, fındık üreticileri budamayı sadece dip sürgünü temizliği olarak algılamaktadır. Fakat bu durumun bundan ibaret olmadığını, fındıkta budamanın mevcut yıl içerisinde tekniğine uygun olarak yapıldığında olumlu sonuçların elde edildiğini bilmekteyiz. Hastalıklı dalların kesimi sırasında el testeremizi %10-20’lik çamaşır suyu % 80-90 su karışımına batırarak dezenfekte etmeyi üreticilerimiz unutmamalıdır.” dedi.

 

 

BENZER HABERLER