Hastalıktan ölmek üzere olan köpeğin inanılmaz değişimi

Eskişehir’de ölmek üzereyken bulunan Pamuk isimli köpek, Tepebaşı Belediyesi Doğal Yaşam Merkezindeki uzun tedavi sürecinden sonra sağlığına kavuştu. Adeta ölümün eşiğinden döndürülen ve yeniden hayata bağlanan köpek, bir hayvansever tarafından da sahiplenildi.
Sokaklarda çok ciddi yaralanmalara, hastalıklara ve istismar vakalarına kurban giden hayvan sayısı gün geçtikçe artıyor. Söz konusu köpekler olunca en çok karşılaşılan vakalar yumak haline gelen veya uyuz hastalığı yüzünden tamamen dökülen tüyler oluyor. Gözle görülmeyen bulaşıcı bir parazitten kaynaklanan uyuz hastalığı, köpeklerde sürekli kaşıntı ve tüy dökülmesi meydana getiriyor. Bir süre sonra hareket kabiliyetlerini yitirme noktasına gelen köpekler, hareket edemedikçe adeta gözlerden uzak köşelerde ölmeyi bekliyor. Aylar önce uyuz hastalığı yüzünden tüyleri dökülen ve zayıflıktan güçsüz düşen Pamuk da bir köşede ölmeyi beklerken Tepebaşı Belediyesi Doğal Yaşam Merkezi ekiplerince bulundu. Barınağa getirilerek tedavi altına alınan hayvan, yaklaşık 5 aylık sürecin ardından hayata yeniden tutundu. 5 ay öncesine kadar ölüm ile burun buruna olan Pamuk’un bu süreçteki değişimi de görenleri şaşırttı.

“Pamuk mutlu bir gün yaşıyor”
Yılda 900’e yakın hayvanın bu şekilde tedavi edildiğini ifade eden Tepebaşı Belediyesi Veteriner İşleri Müdürü Yusuf Selek, bin 350 kadar da hayvanın sahiplendirildiğini ifade etti. Vatandaşlara tedavi edilmiş dezavantajlı hayvanları sahiplenmede öncelikte tutulması ricasında bulunan Yusuf Selek, Pamuk’u sahiplenen Selahattin Peder’e teşekkür etti. Uzun soluklu tedavi sürecinin ardında mutlu bir sonuç bulduklarını sözlerine ekleyen Selek, “Ekiplerimiz normal taramalarında Muttalip bölgesinde uyuz, hiçbir tarafında tüy olmayan bir köpeğe rastlayıp buraya tedavi amaçlı getiriyorlar. Uzun soluklu bir tedavi oldu. Arkadaşlarımız tarafından 4-5 aylık bir süre zarfında tedavi uygulanarak bugün görünen hale geldi. Sahiplendirme konusunda da ismini Pamuk koyduk. Pamuk’u da bugün Bilecik’in İnhisar ilçesinin Hisarcık köyünden Selahattin ağabeyimiz sahiplendi. Veteriner İşleri Müdürlüğü olarak yılda 900’e yakın bu şekilde hayvan tedavi ediyoruz. Bin 300 civarında kedi köpek kısırlaştırıyoruz. Bin 350 civarında da hayvan sahiplendiriyoruz. Ben bütün halkımıza mutlaka bu şekilde tedavi edilmiş ya da geçici hayvan barınaklarından hayvanlarını sahiplenmelerini tavsiye ediyorum. Köpeği sahiplenen Selahattin ağabeyimize de çok teşekkür ediyorum. Bugün hem Pamuk mutlu bir gün yaşıyor hem de Selahattin ağabeyimiz mutlu bir şekilde dönecekler” şeklinde konuştu.

“Herkes birer tane hayvan sahiplense ortalıkta hayvan kalmaz”
Uzun süredir bir köpek sahiplenmeyi düşündüklerini aktaran Selahattin Peder, bir tavsiye sonrası gelerek Pamuk’u bulduklarını söyledi. Pamuk’un çok cana yakın ve sevimli olduğunu ileten Peder, böyle bir hayvanı sahiplenmenin herkese nasip olmayacağını ifade etti. Peder, hayvan sevgisi olan herkesin sahiplenmesini tavsiye ederken sözlerine şu şekilde devam etti:
“Pamuk’u gördük. Torunlarım da hayvanlara meraklı ve hayvan sevgisi var. Pamuk da tip olarak çok hoşumuza gitti. Bir de insana ve cana yakındı. Bu yüzden hoşumuza gitti. Hem torunlarım hem kendim için bulunduğum yerde de hayvan olmadığından sahiplendik. Arkadaşlarım Tepebaşı Belediyesi Doğal Yaşam Merkezi’ne bakmamı öneriyordu. Oğlum buraya gelmiş ve görmüş. Bana da haber verdi. Beraber geldik. Bu hayvanı da görünce çok hoşumuza gitti. Cana yakın ve insancıl. Sevimli bir hayvan. Böyle bir hayvanı sahiplenmek de herkese nasip olmaz. Hoş bir tipi var. Kendisini sevdiriyor. Torunlarım da çok mutlu olur. Hele büyük torunum Pamuk’u gördüğünde eminim bayılır. Çünkü çok cana yakın olan ve agresif tavırlar sergilemeyen bir hayvan. Hoşumuza gitti o yüzden karar verdik ve müracaat ettik. Sağ olsun müdür bey de bizi kırmadı ve bize bu hayvanı verdiler. Hayvan sevgisi olanlara tavsiyem, herkes birer tane hayvan alsa ortalıkta hayvan kalmaz. Hem onlar bakılmış olur hem de hayvanın olduğu yerde bir hareketlilik oluyor. Buna bakacağım ötekine bakacağım derken bir günün neşeli bir halde gelip geçecek. Monoton bir hayatla uğraşmaktansa böyle hayvanla uğraşmak daha hayırlı.”